QUATZ'S WEB PAGE

Bilgisayar  |   Diğer Şeyler  |   Kontak  |   Download



Telsiz Dünya

Yıllardır geleceği anlatır dururlar ya da filmlerde izleyegeldik; günün birinde aletlerimizi kablosuz bir biçimde kullanacağız diye.

Sanırım artık yapbozun parçaları birleşmeye başladı, bundan sonra evdeki yaşantımız da eskisi gibi olmayacak.

Evet, sonunda çığırtkanlığı yapılan telsiz-kablosuz dünya artık burnumuzun dibinde. Artık bütün aletlerimiz birdenbire birbirleriyle sonsuz bir bağlantı içine girmek üzereler galiba.

Telsiz geniş bant networkleri işbaşındalar, oyun oynamak isteyenler dilediğince kullanabilirler. Şimdi gördüklerimiz başımıza geleceklerin sadece kırıntısı,yani buzdağının üst tarafı denilebilir. Modern zamanların, yazıcınızın bir kamera ile çalışması veya ulaşmak istediğiniz kişinin hemen yakınınızda olup olmaması gibi insanın sinirini bozacak problemleri neredeyse çözülüyor.

Hepimizin kayıp zaman olarak tanımladığı otobüs beklemek bile artık e-maillerimizi kontrol edebileceğimiz ya da hisse senetlerimizin seyrini izleyebileceğimiz hayat akışının kısa molaları haline gelecek.

"Bunları yapmak istiyormusunuz?"

Teknolojileri geliştirenler bunun böyle olacağı konusunda hemfikir. "Hatırlar mısınız birkaç sene önce cep telefonlarının rağbet görüp göremeyeceği konusunda tartışmalar vardı. Şimdi ise hayatı cepsiz hayal bile edemiyor insanlar." dersek çok yanılmış olmayız sanırım.

"Telsiz devrimine bakınca bunun teknolojik olduğu kadar sosyolojik bir devrim olduğu gerçeğini de görmeliyiz". İyi haberler, pazarlamanın yanısıra sosyolojinin de telsiz devriminin nasıl ortaya çıkacağını kararlaştıran bir etken olacağıdır.

Japonya ve Finlandiya gibi ülkelerde tüketiciler ceple ilgili kendi tarzlarını geliştirmeye başladılar bile. Mesela Japonlar cebi internete bağlanmak için bir araç olarak kullanırlar, bunun mutlak sebebi ceplerini telefondan çok adeta onlara eşlik eden bir arkadaş gibi görmeleri olsa gerek. Egzotik melodiler ya da logolarla adeta kişisel bir eşya haline getirmişler.

Fakat ABD'de ise telsiz araçların kullanımı iş yerlerinin verimini arttırmada ve güvenlik öncelikleriyle önem kazanırlar.

Telsiz aletlerle yaşam her yeri kapladığında kendimizi hayatımızın derinliklerinde bulacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Düşünün ki anında mesaj yani chat her zaman her yerde mümkün olsa ve sevdiklerinizle, ailenizle durmayan bir diyalog haline dönüşse; "Haydi boşverin canım, herkes arasıra ailesinden bile uzaklaşmak ister!"

Gizlilik ve güvenlik ise bir diğer problem olurdu sanırım. Çünkü yaptıklarınızın silinmez bir bilgi kütüğü, kaydı tutulmakta; bu kayıtlar ise her türlü kötü kullanıma fazlasıyla açık.

Dijital Aile

Araçları birbirine bağlamak için Bluetooth yaklaşık 10 metrede etkili olabilmekte ve tümüyle yerel kalmakta. Bluetooth yerleştirilmiş bir gitar otomatik olarak yakındaki amplifikatöre sinyalleri yollamakta böylece sesi hiç bir kablo kullanmadan çoğaltabilmekteyiz.

Fakat dijital ailenin yıldızı 802.11b diye adlandırılmış, hatta Wi-Fi de diyorlar. Apple Computer ev networklerinde kullanmaya başlandıktan sonra yerel networkler için bir fırsat oluşturdu. Şimdi ise otellerde, havaalanlarında kısaca her yerde bulabilirsiniz. Microsoft XP yazılımını bile destekliyor. Eğer 'laptop'unuzda 100$'lık bir 802.11 kartınız varsa hemen sizi internete bağlıyor. Yakında Wi-Fi donanımlı internet radyoları, tv istasyonları hatta belki çoktandır beklenen buzdolabını bile yaparlar.

Sonunda elimizde bir noktadan öbürüne bize bağlantı sağlayan bir melez sistem de oluştu diyebiliriz. Evinizde ya da kafe gibi bir yerde ucuz bir bağlantı bekleyebilirsiniz, fakat roaming gereken yerde ya da deniz kıyısı gibi cep telefonu benzeri bir bağlantı gerektiren noktalarda tarife biraz farklı olabilir.

Derken kıyamet kopar. Sizin ve aile bireylerinin telsiz araçları ile indireceğiniz programları, ses ve resim dosyalarını saklamak için epey gigabit kapasiteli bir sunucuyu da - kablo sorunu olmadığı için - evin çatı katına ya da bodruma atabilirsiniz.

Sizin evde çirkin uzaktan kumanda kavgaları mı yaşanıyor sanıyorsunuz? Azıcık bekleyin de görün bakalım. Yakında Valhalla geliyor - uzaktan kumandaların kuvvetini diğer araçlara transfer eden sistem -. Evde herhangi bir alete işaret edin, Valhalla ekranında sanal bir kumanda pop-up yapıp aleti kontrol edecek. İşin kötüsü internete uyarlanabilen bu araç ile seyretmekte olduğunuz dizideki başrol oyuncusunun gömleğini işaret ederseniz kim tarafından üretildiğini öğrenebileceksiniz, hatta daha kötüsü bütün özellikleriniz kayıtlı olduğundan bir tıklamayla satın bile alabilirsiniz. Bir sonraki alışverişin ne olacağını siz hayal edin:
''Heyyy, bana Reha Muhtar'ın fuları lütfen!''

Biliyor musunuz, evi terketmek de sorunu halletmeyecek. "Telematics" (otoları mobil telefon, uydu bağlantısı ve internete bağlayan sisteme verilen ad) ile 2010 yılına kadar 44 milyon otomobil de evinizden farklı olmayacak (ABD için geçerli - belki bizde de uygulanır). Uydu sayesinde arabanızı bir tür otomatik pilot kullanırken siz gene e-maillerinizi okuyup sörf bile yapabileceksiniz. Bu arada yakınından geçtiğiniz bir süpermarkette eğer o gün için özel bir promosyon varsa hemen size duyurulacak (belki de büyük billboardların net versiyonu daha az görüntü kirliliği yaratır, kimbilir?).

Ne demeli? Bu yazıyı kısmen çevirmek bile hoş oldu, bakalım ne zaman yaşayacağız;

Sanırım az kaldı.